Lavanta Tarlasında Tavuk Mucizesi
Geçmiş Dönem Edirne Milletvekili ve aromatik bitki üreticisi Kemal Değirmendereli, lavanta tarlasında yaptığı açıklamada, lavanta üretiminde bu yıl 7. yıla ulaştıklarını ve önemli deneyimler edindiklerini belirtti.

Geçen yıl çekirge ve kenelerin zarar vererek ürün alamadığı tarlada bu sene tavuklar sayesinde ürün aldıklarını söyledi.
“Bu Bitki Bölgemize Son Derece Uyumlu”
Değirmendereli, lavantanın Trakya coğrafyasına ve iklimine son derece uygun olduğunu vurguladı:
“Gerçekten bu bitkinin bölgemizin iklimine ve toprak yapısına çok uygun olduğunu bu süreçte gördük. Sıkça sorulan bir soru da ekonomisi nedir? Bu yıl, bazı tahribatlar olmasına rağmen dönüm başına yaklaşık 6 ila 7 litre civarında yağ alma imkânı var. Bir ay içinde net verileri göreceğiz. Geçen sene litresi 70 Euro civarındaydı. Bu da dönüm başına yaklaşık 20.000 TL gelir anlamına geliyor. Bölgemizdeki yaygın tarım ürünlerinden bu kadar kazanç elde etmek mümkün değil.”
“En Önemli Sıkıntı: Otla Mücadele”
Lavanta üretimindeki temel sorunlara da değinen Değirmendereli, en büyük problemin otla mücadele olduğunu ifade etti:
“Bu süreçte çeşitli sıkıntılarla karşılaşılıyor. En büyük sorun, otla mücadele. Bütün tarımsal ürünlerde olduğu gibi, lavantada da bu geçerli. Lavanta kurak yerlerde yetişiyor, ama sulandığında daha iyi verim veriyor. Suladığınızda da mutlaka ot çıkıyor. Otla mücadele ilaçla da yapılabiliyor.”
“Geçen Yıl Dal Alamadık, Bu Yıl Tavuklarla Mücadele Ettik”
Geçen yıl çekirge istilası nedeniyle verim alınamadığını, bu yıl ise doğal yöntemlerle başarı sağlandığını belirtti:
“Geçen yıl tarlamızdan neredeyse hiç dal alamadık. Öyle bir çekirge istilasına uğradık ki, hangi ilacı kullansak işe yaramadı. Ama bu sene biyolojik mücadele yöntemine geçtik. 25 işçiyle (tavuk) çalıştık. Şimdi belki görürsünüz, ceviz ağacının altında mola verip dinleniyorlar. Ne çekirge kaldı, ne kene. Çok başarılı bir mücadele oldu. Bunu tavuklarla başardık.”
“Ürünü Eken Oldu Ama Cesaretle Yapan Az”
Lavanta üretimiyle ilgili bilgi alan ve eken kişilerin olduğunu söyleyen Değirmendereli, büyük arazilere sahip bazı üreticilerin ise hâlâ geleneksel yapının dışına çıkamadığını ifade etti:
“Yedi yıl içinde bizden bilgi alıp eken komşularımız, hemşerilerimiz oldu. Ancak çok geniş topraklara sahip çiftçilerin geleneksel anlayışlarını kırıp bu ürünü denememeleri büyük bir eksiklik. Toplumsal sürece de katkı sunmamış olmalarından dolayı üzüntü duyuyorum.”
“Lavanta Sadece Yağı Değil, Katma Değerli Ürün Demek”
Değirmendereli, lavanta yağının ve ondan üretilen ürünlerin ekonomik potansiyelini vurgulayarak, çiftçilere şu çağrıda bulundu:
“Bu bitki bölgemizde çok güzel yetişiyor. Sadece yağı değil, yağından elde edilen sabun, krem gibi ürünler de büyük artı değer sağlıyor. Yağının faydaları da sosyal medyada sıkça paylaşılıyor. Ben hemşerilerime bu konudaki girişimlerini korkmadan sürdürmelerini tavsiye ediyorum.”