Temsilcilik Başkanı Mimar Attila Ergin, yaptığı açıklamada Mimar Sinan’ın yalnızca tarihsel bir figür değil, aynı zamanda çağdaş mimarlık için de yol gösterici bir simge olduğuna dikkat çekti.
Açıklamada, Süleymaniye Camii ve Selimiye Camii gibi dünya mirası eserleriyle tanınan Mimar Sinan’ın, “insanın yaratıcı dehasının başyapıtları” olarak anıldığı vurgulandı. Her bir yapının bulunduğu yerin ruhuna uygun şekilde tasarlandığını belirten Ergin, Sinan’ın mimarlık anlayışında yalnızca görkem değil, insan ölçeği ve sadeliğin de ön planda olduğunu söyledi.
Mimar Sinan’ın Mirası ve Günümüz Mimarlığı
Mimarlar Odası’nın açıklamasında, Cumhuriyet’in erken döneminde Atatürk’ün kültürel mirasa verdiği öneme atıf yapılarak, mimarlığın yalnızca bir tasarım değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel bir değer olduğunun altı çizildi. Açıklamada ayrıca, günümüz Türkiye’sinde plansız şehirleşme ve rant odaklı yapılaşma politikalarının, kentleri afetlere karşı savunmasız hale getirdiği belirtildi.
Özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri ve 20 Şubat Hatay depremleri, sağlıklı kentleşme ve mimarlık hizmetlerinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
“Mimarsız Mimarlık Sürdürülemez”
TMMOB Mimarlar Odası, afet sonrası yeni yapılaşmalarda mimarlık hizmetlerinin göz ardı edilmesini eleştirerek, “mimarsız mimarlık” anlayışının sürdürülebilir olmadığını ve kamu yararını önceleyen bir planlama anlayışının zorunlu olduğunu ifade etti.
Bilimsel ve Etik Değerlere Dayalı Mücadele
Mimarlar Odası, Mimar Sinan’ın mirasını yaşatmak adına bilimsel, kültürel ve etik değerlere dayalı mesleki mücadelesini sürdüreceğini ve Türkiye genelindeki tüm şubeleriyle bu vizyonu yaygınlaştıracağını vurguladı.