Yazgan yaptığı açıklamada, yaşanan süreci “hukuk devleti ilkesine ve demokrasiye yönelik bir sınama” olarak nitelendirerek, bu girişimi bireysel hak ihlalinin ötesinde, örgütlü muhalefete dönük sistematik baskının bir göstergesi olarak değerlendirdi.
“İfade Özgürlüğüne Açık Saldırı”
Yazgan, bir kamu görevlisinin anayasal hakkı olan oy kullanma özgürlüğü nedeniyle cezalandırılmak istenmesinin, ifade özgürlüğü, düşünce hürriyeti ve demokratik katılım ilkelerinin açıkça ihlali olduğunu belirtti.
“Asıl kınanması gereken bu antidemokratik zihniyettir. Türkiye’yi demokratikleşme hedefinden uzaklaştıran bu anlayışı kabul etmiyoruz. Bu karar sadece Celil Özcan’a değil, tüm yurttaşların oy hakkına ve örgütlü mücadelesine gözdağıdır,” ifadelerini kullandı.
“CHP’lilere ve Muhalif Medyaya Sistematik Baskı”
Ahmet Baran Yazgan açıklamasında, son dönemde CHP’li belediye başkanları, milletvekilleri ve muhalif basınayönelik baskıların sistematik hâl aldığına da dikkat çekti.
“Siyasi baskılar ve yandaşlaştırılan yargı eliyle yürütülen sindirme politikaları, Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan uzaklaştırmakta; yurttaşların hak ve özgürlük umutlarını törpülemektedir,” dedi.
“Celil Özcan Yalnız Değildir”
Yazgan açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Unutulmamalıdır ki susan değil, direnen kazanır. Celil Özcan yalnız değildir. Bu hukuksuzluğun karşısında onun yanındayız. Karanlık ne kadar derin olursa olsun, aydınlık mutlaka kazanacaktır.”